26 Ekim 2018 Cuma

Adli Para Cezalarında Konutta infazın mümkün olduğuna dair, Yargıtay Karar örneği-1

KONU: Adli Para Cezalarında Konutta infazın mümkün olduğuna dair,
Yargıtay Karar örneği (5275 sk.nın 110.md.si)

T.C.                                                                                  
YARGITAY
4. Ceza Dairesi YASA YARARINA BOZMA
TÜRK MİLLETİ ADINA              
Y A R G I T A Y    İ L A M I

Esas No : 2008/21510
Karar No : 2009/12657
Tebliğname No : YYB - 2008/230633

Tehdit ve hakaret suçlarından sanık N. B.'un, 5237 sayılı Türk Ceza  Kanunun 125/1, 62, (iki kez), 106/1, 62 maddeleri gereğince 1.800,00 (iki kez) ve 600,00 Yeni Türk Lirası  adli para  cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çanakkale Sulh Ceza Mahkemesinin 30.11.2006 tarihli ve 2006/234-693 sayılı kararının infazı sırasında   hükümlünün ödeme emrinin tebliğine rağmen 30 gün içerisinde bahsi geçen para cezalarını   ödememesi üzerine cezanın 210 gün hapis cezasına çevrilmesini müteakip, hükümlünün  talebi üzerine anılan cezanın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 110/2. Maddesi uyarınca konutunda çektirilmesine dair Eceabat Sulh Ceza  Mahkemesinin 20.02.2007 tarihli ve 2007/22 değişik sayılı kararının Adalet Bakanlığınca  27.10.2008 gün ve 54421 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.11.2008 gün ve 230633 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
Tebliğnamede “Hükümlü hakkındaki toplam 4.200,00 yeni Türk lirası adlî para cezasının iııfazı sırasında yapılan talep üzerine, 5351 sayılı Kanun'la değişik 5275 sayılı Kanun'un 110/2. maddesi uyarınca hapse çevrilen cezanın konutta çektirilmesine karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Kanun'un 110/2. maddesinde yer alan "Mahkûmiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukukî sorumlulukları saklı kalmak üzere; 
Kadın veya altmışbeş yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları altı ay, veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine hükmü veren mahkemece veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir." hükmü ile,
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddesindeki adlî para cezası başlıklı;
(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayaın hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet hazinesince ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı. kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz öniinde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verilebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler  halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin  zamanında  ödenmemesi halinde  geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirilir" şeklindeki düzenleme karşısında, 5275 sayılı Kanun 110/2. Maddesinin uygulanamayacağı ve hükümlü hakkındaki hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilemiyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir” denilmektedir.
Gereği görüşüldü;
İncelenen dosyada, tehdit ve hakaret suçlarından dolayı hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi nedeniyle, 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca C. Savcısınca adli para cezalarının hapse çevrilmesine karar verilip, daha sonra da Eceabat Sulh Ceza Mahkemesinden, bu cezanın konutta çektirilmesine karar verilmesi isteminde bulunulduğu ve mahkemenin bu istemi kabul ettiği anlaşılmaktadır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasanın "özel infaz usulleri" başlıklı 110/2. maddesinde belirtilen miktarlardaki süreli hapis cezasına. mahkum olanların `hapis cezalarının', maddede sayılan koşulların oluşması halinde, hükmü veren mahkemece veya aynı derecedeki başka bir mahkeme kararı ile `konutta çektirilmesine' karar verilebileceği düzenlenmiştir. Ödenmeyen adli para cezasının, yasanın verdiği yetkiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından `hapse' çevrilmesi durumunda, hükümlü bu cezasını, 5275 sayılı Yasada öngörülen koşullarda ve `hapis cezası' olarak bir ceza infaz kurumunda çekmektedir. Ancak, hak yoksunlukları bakımından 5275 sayılı Yasanın 106/9. maddesi uyarıca adli para cezası esas alınmaktadır. Dolayısryla, incelenen olayda 5275 sayılı Yasanın 110/2. maddesinde belirtilen "hapis cezalarının ... konutta çektirilmesine" ilişkin düzenlemedeki, hükümlünün yaşına ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların gerçekleştiği kabul edilmelidir. Diğer taraftan, anılan 106/9. maddede, adli para cezasından çevrilen hapsin infazının ertelenemeyeceği ve hakkında koşullu salıverme hükümlerinin uygulanamayacağının belirtilmesine karşın, konutta çektirmeyle ilgili benzeri bir istisnaya yer verilmemesi de, adli para cezasından çevrilen hapsin konutta çektirilmesine engel bulunmadığını göstermektedir. Esasen, mahkemenin vereceği cezanın niteliği konusunda bir söz hakkı bulunmayan sanığın, hapis cezası verilmiş olsaydı yararlanabileceği bir haktan, mahkemenin takdirinin adli para cezası olması nedeniyle yararlandırılmaması da hukuka uygun görülmemektedir.
Açıklanan  nedenlerle, Eceabat Sulh Ceza Mahkemesince verilen konutta çektirme kararının hukuka uygun bulunduğu anlaşıldığından, tebliğnamede yer alan YASA YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 24.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

Başkan Üye                  Üye                 Üye               Üye


OSMAN ATALAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder