26 Ekim 2018 Cuma

Şartlı Erteleme ve Şartlı Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının İnfazı

I – GENEL İLKELER:

           İnfaz sistemimizde kesinleşmiş cezaların infazı söz konusudur. Cezalar kesinleşmeden infaza verilemez ve infaz edilemez. Bununla ilgili olarak, 5275 Sayılı Kanunun 5.md.sinde “Mahkeme, kesinleşen ve yerine getirilmesini onayladığı cezaya ilişkin hükmü Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Bu hükme göre cezanın infazı Cumhuriyet Savcısı tarafından izlenir ve denetlenir.” Şeklinde belirtilmiştir.

           Cezalar 5237 Sayılı TCK’nın 45. md.sine göre “Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır.”
            Ayrıca Ceza Mahkemelerince verilen Güvenlik Tedbirleri vardır. Güvenlik Tedbirlerinin infazına ise 5402 Sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununun 12.13.14.15. md.si gereğince Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce bakılır.  
   
          Hapis, Adli Para Cezası ve Güvenlik Tedbirlerinin infazından ayrı olarak, İnfaz Sistemimize;
          1-Şartlı Erteleme; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK’nın 51/2.md.si ile “Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı erteleme”,

          2-Şartlı Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması;  08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı kanunun 23.md. si ile değişik, 5271 Sayılı CMK’ nın 231. md.si ile “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir” maddesi getirilmiştir.

           Ancak infaz sistemimiz de şartlı ertelemenin veya şartlı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının nasıl infaz edileceği konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Zira şartlı erteleme de ve şartlı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında infaz edilmesi gereken bir karar yoktur. Burada  öncelikle şartın gerçekleşip gerçekleşmemesi söz konusudur. Yani öncelikle şartın gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılacak bunun sonucuna göre infaz edilmesi gereken bir karar ortaya çıkacaktır.
           Şartlı kararlarda kesinleşmiş infaz edilmesi gereken bir karar olmadığından bu tür kararların  infaz aşamasında nereye kayıt edileceği ve nasıl infaz edileceği konusunda yasada bir açıklık bulunmadığından uygulamada sorun teşkil etmektedir. Bu makale ile bu soruna çözüm yolları önerilmektedir.
  
             II - KANUN MADDELERİ:
           
             Ceza Hukukumuzda yer alan Şartlı Ertelemenin ve şartlı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen kanun maddeleri şunlardır:

1-) 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 51.md.si ;

              HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ

Madde 51 - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin
 a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,
 b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.

 (2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir.

(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

(4) Denetim süresi içinde;
 a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
 b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak macıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,
   Mahkemece karar verilebilir.

(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.

(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

 (8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.
  
2-) 5560 Sayılı Kanunun 23.md. si ile değişik, 5271 Sayılı CMK’ nın 231. md.si ;

              HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI
  
Madde 231 - (1) Duruşma sonunda, 232 nci Maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır.

 (2) Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir.

 (3) Beraat eden sanığa, tazminat isteyebileceği bir hâl varsa bu da bildirilir.

 (4) Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir

 (5) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl* veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

(6) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
gerekir.

(7) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez.

(8) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine,
 karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.

(9) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

(10) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.

(11) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.

(12) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

(13) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

(14) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.23.md;Değişik fıkra: 23/01/2008-5728 S.K./562.mad) Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz.

               III- TCK 50/1-b MD. SİNDE BELİRTİLEN “MAĞDURUN VEYA KAMUNUN UĞRADIĞI ZARARIN GİDERİLMESİ YAPTIRIMININ”  İNFAZI:

              Kısa Süreli Hapis ( 1 Yıl veya daha az Hapis ) Cezası yerine, Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi yaptırımına, yeni 5237 Sayılı TCK’nın 50/1-b md.si gereğince Mahkemesince karar verilebilir. Kanunda bu durum şöyle açıklanmıştır.

“5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 50.md.si ;

              KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR
   
 Madde 5
0 - (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.

(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz.

(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.

(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin* gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz.
7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir.”

               Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesi yaptırımının nasıl ve ne şekilde infaz edileceği konusunda 06.04.2006 tarihinde Resmi Gazetenin 26131 Sayısında yayınlanan “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük” ün 51/2. md.sinde belirtilmiştir.

“Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük” ün 51/2. md.sinde;

              SEÇENEKLİ YAPTIRIMLARDA UYGULANACAK REJİM:

Madde 51/2- Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi yaptırımının infazı:   
a) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi, suç nedeniyle uğranılan zararın aynen iade edilmesi, suçtan önceki hâle getirilmesi veya tazmin edilmesi suretiyle tamamen giderilmesi şeklinde yerine getirilir,

1. Zararın aynen iade edilmesi; hükümlünün işlediği suç nedeniyle haksız olarak ele geçirdiği şeyi aynen ya da satın almak suretiyle suçtan zarar görene iade etmesidir.

2. Suçtan önceki hâle getirme; suç nedeniyle verilen zararın, hükümlü tarafından ya da başkası aracılığıyla çalışmak, çalıştırılmak, tamir etmek veya buna benzer faaliyetlerle giderilmesidir.

3. Zararın tazmin edilmesi; suç nedeniyle verilen zararın bedelinin suçtan zarar görene ödenerek tazmin edilmesidir.

b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın miktarı, mahkemece kararda belirtilmemiş ise, 5275 sayılı Kanunun 98 inci maddesine göre Cumhuriyet savcısının talebi ile uğranılan zararın tespiti mahkemeden istenir,

c) Mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesini içeren kesinleşmiş ilâm, Cumhuriyet başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı, zararın otuz gün içinde tamamen giderilmesini hükümlüye tebliğ eder,

d) Hükümlü adresine yapılan bu tebligatta gösterilen zararı, otuz günlük süre içinde tamamen gidermezse Cumhuriyet başsavcılığınca, durum hükmü veren mahkemeye bildirilir.”
               
               
              IV- ŞARTLI  ERTELEME VE ŞARTLI HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ  BIRAKILMASININ İNFAZI

              Yukarıda belirtmiş olduğumuz Şartlı Erteleme ve Şartlı Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının infazı kararı da, İnfaz Tüzüğünün 51/2. md.sinde belirtildiği şekilde seçenek yaptırımlardan olan mağdurun veya kamunun zararının infazı gibi yapılabilir.  

             Şartlı Erteleme ve Şartlı Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı İnfazı için Cumhuriyet Savcılığına gelince, Burada iki görüş vardır.

1-      Birinci Görüş: Bu tür kararlar kesin bir hüküm olmadığından İlamat Defterine değil de bu konuda açılan ayrı bir deftere kayıt yapılmalıdır.
2-      İkinci Görüş:Bu tür Mahkemeden gelen kararlarda TCK.nın 50/1-b md.sinin infazında olduğu gibi ilamat defterine kayıt edilmelidir.

             Öncelikle Mahkemenin gönderdiği kararda Mağdurun veya Kamunun uğradığı zarar açıkça belirtilmiş mi? Yine Mağdurun bu zararı nereye yatıracağı hesap numarası veya yer belirtilmiş mi? Buna bakılır.
             Mahkeme Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın miktarını kararında mutlaka belirtmelidir. Mahkeme kararında zarar miktarını ve hükümlünün nereye yatırılacağını belirtmemiş ise, 5275 Sayılı Kanunun 98 inci maddesine göre, İnfazda tereddüt bulunduğundan Cumhuriyet Savcısı uğranılan zararın tespiti ve hükümlünün bu zararı nereye yatıracağını mahkemesinden ister.
             Mağdurun ya da kamunun uğradığı zararın miktarı ve paranın yatırılacağı yer belirlenince, Cumhuriyet Savcısı, Hükümlünün karardaki adresine Para Cezası Ödeme Emri çıkartarak, hükümlü hakkında verilen kararın bir sureti de eklenerek, hakkında mahkemece verilen karar gereğince mağdurun zararını veya kamunun zararını 30 Gün içinde hesaba yatırarak dekontun İnfaz C.Savcılığına getirilmesini, aksi taktirde, şartlı olarak ertelenen cezanın ertelenmeyeceğini veya şartlı olarak açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağını açıkça yazarak kendisine bu konuda tebligat yapar.

              1- Usulüne uygun olarak tebligata rağmen 30 Günlük yasal sürede tebligatta bildirilen hesaba zarar miktarı yatırılmaz veya eski hale getirme ise eski hale getirme işlemi yapılmaz yada aynen iade ise aynen iade işlemi yapılmaz ise,
              Bu durumda İnfaz C.Savcılığı tebliğden itibaren 30 Günlük yasal sürenin sonunda, kaydını kapatarak ilamı Mahkemesine gereği yapılmak üzere  iade eder.        
              Yerel Mahkeme bu durumda şartlı olarak ertelenen veya şartlı olarak hükmün açıklanması geri bırakılan ilamdaki şart, usulüne uygun tebligata rağmen 30 Günlük yasal sürede yerine getirilmediğini belirler ise, dosya üzerinden ertelenen hükmün aynen infazına veya açıklanması geri bırakılan hükmün şartı yerine gelmediğinden açıklanmasına ve infazına karar verir.

               2- Usulüne uygun olarak tebligata rağmen 30 Günlük yasal sürede tebligatta bildirilen hesaba zarar miktarı yatırılıp dekont infaz C.Savcılığına ibraz edilirse veya eski hale getirme işlemi hükümlü tarafından yapılırsa, ya da aynen iade durumunda aynen iade edildiğine dair tutanak veya bir belge C.Savcılığına getirilirse,
               Bu durumda İnfaz C.Savcılığınca kayıt kapatılarak ilam ve eklerini ilgili mahkemesine gönderilir.
               Yerel mahkeme bu durumda şartlı ertelenen kararında şart geçekleştiğinden cezanın ertelenmesine, şartlı olarak hükmün açıklanması geri bırakılan kararında şart gerçekleştiğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verecektir.         

               Sonuç olarak, İnfaz Sistemi değişen durum ve şartlara göre yeniden belirlenmelidir. İnfaz son derece önemlidir ve teknik bir konudur. Tereddüte yer vermeyecek şekilde düzenlenmelidir ve uygulanmalıdır. Ceza Hukukumuza yeni giren “Şartlı Erteleme” ve “Şartlı Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” kararlarının nasıl ve ne şekilde infaz edileceği, bu tür kararlar kesin hüküm olmadığından şartın gerçekleşmesine bağlı olarak kesin karar haline geleceğinden, infazın nasıl ve ne şekilde yapılacağına dair yeni bir düzenleme yapılması gerektiği düşüncesindeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder