KONU : Adli Para Cezalarında Mükerrirlere özgü infaz rejimi mümkünmüdür.?
"ÖZET"5237 SAYILI TCK'NIN 58, 5275 SAYILI YASA'NIN 106 VE 108. MADDELERİ BİRLİKTE
DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, SANIK HAKKINDA ADLİ PARA CEZASINA HÜKMEDİLDİĞİ İÇİN
MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNİN VE CEZANIN İNFAZINDAN SONRA DENETİMLİ
SERBESTLİK TEDBİRİNİN UYGULANACAĞININ BELİRTİLEMEYECEĞİ SONUCU ORTAYA
ÇIKMAKTADIR.
DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE, SANIK HAKKINDA ADLİ PARA CEZASINA HÜKMEDİLDİĞİ İÇİN
MÜKERRİRLERE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNİN VE CEZANIN İNFAZINDAN SONRA DENETİMLİ
SERBESTLİK TEDBİRİNİN UYGULANACAĞININ BELİRTİLEMEYECEĞİ SONUCU ORTAYA
ÇIKMAKTADIR.
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 22.03.2007 Tarih, E:2006/10559 ve K:2007/4396 sayılı kararı:
Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçundan sanık Yılmaz'ın yapılan yargılaması sonucunda;
mahkumiyetine dair (Akşehir Sulh Ceza Mahkemesi)'nden verilen 31.01.2006 tarihli hükmün Yargıtay'ca
incelenmesi sanık tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığı'nın 28.11.2006 tarihli tebliğnamesiyle
Dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü. Sanık hakkında tayin olunan cezanın
mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar
verilmesi nedeniyle hükmün temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya,
toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre sair
temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
mahkumiyetine dair (Akşehir Sulh Ceza Mahkemesi)'nden verilen 31.01.2006 tarihli hükmün Yargıtay'ca
incelenmesi sanık tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığı'nın 28.11.2006 tarihli tebliğnamesiyle
Dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü. Sanık hakkında tayin olunan cezanın
mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar
verilmesi nedeniyle hükmün temyizi kabil olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya,
toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre sair
temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere
özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli
serbestlik tedbirinin uygulanacağı, öngörülmektedir. Aynı Yasa'nın 7. fıkrası uyarınca da hükümlülük
kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.
özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli
serbestlik tedbirinin uygulanacağı, öngörülmektedir. Aynı Yasa'nın 7. fıkrası uyarınca da hükümlülük
kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.
Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Kanun'un 108.
maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis
cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda
herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis
cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda
herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106. maddesinde adli para
cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan "adli para cezasının"
infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 5237 sayılı TCK'nın 58, 5275 sayılı Kanun'un
106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için,
hükümlülük kararında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik
tedbirinin uygulanacağının belir-tilemeyeceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan "adli para cezasının"
infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 5237 sayılı TCK'nın 58, 5275 sayılı Kanun'un
106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için,
hükümlülük kararında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik
tedbirinin uygulanacağının belir-tilemeyeceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık hakkında hükmolunan cezanın niteliği itibariyle 5237 sayılı TCK'nın 58.
maddesinin 6. fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği
gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde
görüldüğünden hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın aynı
Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasındaki "tayin olunan
cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına"
ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle, Sair yönleri usul ve yasaya uygun
olan hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 22.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
maddesinin 6. fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği
gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde
görüldüğünden hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın aynı
Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasındaki "tayin olunan
cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına"
ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle, Sair yönleri usul ve yasaya uygun
olan hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 22.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 22.03.2007 Tarih, E:2006/10559 ve K:2007/4396 sayılı kararı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder